16 Kasım 2018 Cuma

Ruhun Düşseninden Yeni Güne Duası

Kaldır düşen omuzlarımı
bak bana,
daha dövüşebilirim.
Kim çıkarsa karşımıza
hepsini yenebilirim.
Bir kendime geçmez sözüm,
tutmayan dizimin
ilacı sensin.

Gülümse biraz,
düşmesin yüzün
Doğsun güneş,
Tanrı sevsin beni biraz.
Bir kendime geçmez sözüm,
Gönlümdeki savaşın
galibi sensin.

Yeni sevmeye başlıyorum maviyi
Seninle konuşurken
tanıyorum kendimi
Çünkü gördüm adını
Gördüm sarıyı.
Bir kendime geçmez sözüm
Yemyeşil düşlerin
ressamı sensin.

Adını haykırmalı tüm ömrüm
karşında diz çöker keder ve hüzün
Ama nasıl olacak bu şiirin sonu
Sen baharda ben burada
Ne yapsam ne etsem
Kendime geçmez sözüm
Güzel günlerin
Şairi sensin


9 Kasım 2018 Cuma

Ruh Göçü #2

Eski bir kentte karşılaştı
Kul ve tanrıça
Yüz çevirmişti insan dünyaya
Uzaktı bin ömürdür yaradana
Şehrime geliyorsun, 
Bir duayı çok görüyorsun. 
Nedir bu yüzündeki hüzün, 
Kaçtı mı yoksa gökyüzündeki yüzüm?
Derin soludu insan,
Bulutları çekti göğsüne.

Haberler getirdim memleketten,
Sen taşındıktan sonra da gelenler oldu.
Kimse bilmedi evimi,
Geçtiler kapımın önünden.
Yürüyüp gittiler sokaklarımdan,
Şiirlerini dinlediler.
Türkülere eşlik ettiler,
Güler yüzümü gördüler,
dağılan kaleleri
ve bozuk plak yüreğimi gizlediler.

Ruhuma üflediğinden beri
Bir rüzgardır dinmedi.
Taşındı gitti hepsi sırayla
Bir ben kaldım memlekette
Tanrısız bir başıma.
Öyle bir küfre merak saldı ki bedenim
Yoldan çıkardım izimden gelenleri.
En ağır yükmüş meğer
ruhsuz kalana nefesi.
Neyse, sen zaten bilirsin halimi.

Gidip geliyor aklım bu sıra
Bir kahkaha patlatıyorum kesik ve kederli
Susuyorum tüm bildiklerimi.
Anlatmıyorum memleketi.
Nasıl diğer kulların?
Severler mi seni, özlerler mi?
Küçük değildi yüreğim
Bu yüzden en küçük ağrıya özlem demedim,
Gözaltlarıma ölümler gizledim.
Dostum olmadı senden başka,
Açılmadı ruhum ne toprağa ne aya.
Halime ağladım.
Issız mavimde kalakaldım.
Papatyalardan sarılar çaldım
Yetmedi yeşile karışamadım.
Neyse, sen zaten bilirsin halimi

Bak şimdi ne güzel bombalar yağıyor üstümüze
Dökülüyor rahmetin baharsız bahçeme
Bu kadardı bana olan şefkatin
Bu kadardı sevgiye olan zahmetin.
Beş gün kalırım belki adının geçtiği yerde
Sonra dönerim yine kimsesiz memleketime